ziko sözlükte süren entelektüel olgusuna ilişkin tartışmaya agresif bir yorumla katıldı. yazılanlardan ortaya çıkan sonuç ziko’nun bir karşı-aydın mı olduğu yönündeki kuşkuları artırıyor. işte ziko’nun açtığı “özde değil sözde aydın” başlığına yazdığı aydın tarifi:

“demokrasimiz için vazgeçilmez önemdeki bir paşamızın deruni anlamlar taşıyan sözünün modifiye edilmiş türevlerinden biri.

özde değil, sözde aydın türününbütünçeşitlerineheryerderastlanabilirgillerdendir. familya özellikleri aşağıda sıralanmaktadır:

1- düşünsel kabiliyetini anasından ilk doğduğu gündeki eni ve boyu itibarıyla katlamış, ancak uzamı itibarıyla ilk günkü ölçüleri aşamamıştır.
2- bir şekilde okul bitirmiş veya bitirtilmiştir.
3- hayata öcülerin kendine ilham ettiği fikr-i sabiteler çemberinden bakar.
4- aydınımızın etrafında silüetler şeklinde dolaşan insanlarca kitap yüklü eşek sanılması onu kızdırmaktadır.
5- o da etrafındaki silüetleri eşeğe kitap yükleyen hamallar sanır.
6- etrafındaki silüetlerle her nasılsa bir araya gelmesi durumunda agresifleşir.
7- bu durumda “kısa kes, aydın havası olsun!” nidasıyla sık sık karşılayabilirsiniz.
8- adamımız kadını balkabağı sanır. içini yer bitirir, dışından da tın tın ses gelir diye düşünür.
9- siyasi tercihi aklının ötesinde koşmaktadır.
10- mütehakkim öznenin süjeler dünyasındaki gezintisi bir gün elbet son bulacaktır.
11- “latince okuyan adamın arapça kemikleri”